üçnoktabir



Join the forum, it's quick and easy

üçnoktabir

üçnoktabir
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

[Röportaj] Sessiz bağıran rock şarkıcısı

Aşağa gitmek

[Röportaj] Sessiz bağıran rock şarkıcısı Empty [Röportaj] Sessiz bağıran rock şarkıcısı

Mesaj tarafından *MiLL Ptsi Mart 30, 2009 4:20 pm

Sessiz bağıran rock şarkıcısı

Gündüzleri gazetede bilgisayarının başında çalışırken gördüğüm Melis Danişmend meğer geceleri de Beyoğlu'nda sahneye çıkıyormuş

İSTANBUL - Kendisini iki yıldır tanıyorum. Cumartesi ekinin yayın koordinatörü. Ayrıca, 'yaşam bölümü'nde de yazıyor. Sessiz, sakin, abartısız bulurum. İşini yapar, arkadaşlarına yardımcı olur, uyumludur, kanaatkârdır. Falandır, filandır, iyi bir arkadaştır vesselam.
Geçenlerde öğrendim, çok şaşırdım. Meğer bu bizim Melis Danişmend'in içinde ne fırtınalar esiyormuş da, haberim yokmuş.
Gündüzleri erkenden işine gelip, bilgisayarının başına geçip, akşam geç saatlere kadar çalışan Melis Danişmend, geceleri bambaşka bir kimliğe bürünüp, çılgın gece hayatına karışıyormuş. Hatta pazartesi geceleri Beyoğlu'ndaki Mojo isimli barda sahne alıp, Spitney Beers'la rock müzik yapıyormuş. Önce 'yok daha neler' dedim. Söyleşi yaptığım rock'çıları gözümün önüne getirdim. Alakası yoktu, hani rock'çı dediğin halinden tavrından belli olur. Yok bizim Melis'te öyle bir hal. Şöyle isyankâr bir duruş, haykıran bir kişilik bekliyor insan...

'Sessiz' isyanlarda...
Lakin, Melis'le konuşunca, onun sessiz bir isyan halinde olduğunu anlıyorum: "Ben içimden bağırıyorum. Bana bunlar çok tuhaf geliyor. Tuhaf dediğim şu, ben kendimi tamamıyla rock'a ait hissediyorum. Onu içimde taşıdığıma inanıyorum. Herkesin bir tarzı var. İnsanın illa ki ciyak ciyak bağırması gerekmez, içeride büyür ve dışarı yansır. Görebilenler anlar, görmeyenlere de anlatmak gibi bir derdim yok. Ben hep böyle oldum ve olacağım."
Ben onun sessiz çığlıklarını duymamışım demek ki. Bundan sonra daha bir dikkat kesileceğim. Bu arada Melis devam ediyor:
"Yazı yazmayı da çok seviyorum. Hep çok sevdim, bu yüzden de bu işi yapıyorum. Hakikaten seviyorum fakat şarkı söylemek başka bir şey, çok acayip. Sahnedeyken şarkı söylerken sadece kendimim. Ne eksik, ne fazla. Bu insanın hayatında çok önemli ve çok zor yakalayabildiği bir şey. İnsan nasıl ki, ailesinin yanındayken rahattır, zorla gülmek durumunda değildir, istediği gibi konuşur, sahne de öyle."
Melis, ikiz kardeşi Esra'yla Özel Kalamış Koleji'nde okul orkestrasının solistliğini yapıyormuş vaktiyle. Milliyet'in müzik yarışmasına katılmışlar. Konservatuvara girmek istemişler olmamış. İkisi de, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirmiş:
"Hayatım boyunca hep şarkı söylemek istedim. Bu arada dinleyici olarak müzikle hep ilgileniyor ve sürekli konserlere gidiyordum. İki buçuk sene önce Milliyet'in eski müzik yazarı Mefaret Aktaş'tan Spitney Beers'ın bir solist aradığını duydum. Mojo'da çalıyorlardı, ben de onları zaman zaman izlemeye giderdim. 'Acaba ben bu gruba girebilir miyim?' diye düşünmeye başladım. Bir gün gazetede otururken, bir röportajı yazarken, bir anda nasıl oldu bilmiyorum, kendi kendime 'Ben ne yapıyorum! Hayatta tek yapmak istediğim bu, neden harekete geçmiyorum?' dedim ve aradım. Normalde hayatta yapamayacağım bir şey. 'Ben solist olmak istiyorum, sizinle çalışabilir miyim?' dedim. 'Tamam görüşelim, tanışalım' dediler. Tanıştık, bir prova ayarladılar, nasıl olduğumu görmek amacıyla. Beraber prova yaptık, çok heyecanlıydım.
Sonra 'Oldu tamam' dediler. Provalara başladık çok yoğun olarak. Onların repertuvarları çok geniş, bir gecede 30'dan fazla parça çalıyorlar. İki ay sonra ben de onlarla Mojo'da sahneye çıktım."
'Peki, bu müzikal yanın gazeteciliğe nasıl yansıyor?' diye soruyor ve morarıyorum. Zira, Melis'i gün boyu hep bilgisayar başında kulaklıklarla görünce, 'Ne çok çalışıyor, durmadan bant çözüyor' diye düşünürdüm. Meğer o gün boyu bir yandan işini yaparken beri yandan da bangır bangır müzik dinlermiş. Ben ne bileyim. Melis daha çok müzikle ilgili haberler yapıyor, müzikalitesini mesleğine böyle yansıtıyormuş. Ayrıca bazı müzikal şikâyetleri de varmış. Şöyle ki;


'Bu kadar mı çok göbek atılır!'
"Televizyonu açtığım zaman, ki pek izleyemiyorum, karşımda sürekli göbek atan, sürekli eğlenen insanları görmekten çok sıkılıyorum. Belki ben öyle eğlenceli bir insan olmadığım için anlamıyorumdur.
Ama sabah programlarından yarışma programlarına kadar, hep aynı ayini görmek beni rahatsız ediyor. Yani bu kadar mı çok göbek atmaya ihtiyacımız var. Genelde insanların hiç düşünmeden müzik dinlediğini düşünüyorum. Ne sözlere bakıyorlar, ne müziği dinliyorlar, sadece nakarat slogan gibi dillerine takılırsa iyi müzik oluyor ya da bir numara oluyor. Çok
iyi müzik yapanlar da var tabii o ayrı."

Gündüz gazeteci gece rock’çı

Hayali yazı yazmak ve şarkı söylemekti. İkisi de gerçekleşti. Radikal’de editör olan Melis Danişmend salı geceleri Beyoğlu’ndaki Mojo’da rock söylüyor

Salı geceleri Beyoğlu’nda Mojo adlı barda sahneye çıkan; Can, Cenk, Barış ve Mehmet’ten kurulu olan Spitney Beers grubunun yeni solisti, basından bir isim: Melis Danişmend. Radikal Cumartesi ekinin editörlüğünü yapan Danişmend yaklaşık üç haftadır grupla çalışıyor; rock ve pop rock şarkılar söyleyerek 4 saat sahnede kalıyor.
25 yaşındaki Danişmend, Özel Kalamış Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’ne girdi. Üniversiteden sonra iki yıl Vizyon dergisinde çalıştı. 10 aydır da Radikal Cumartesi ekinde mesleğine devam ediyor.

"Yarışmaya katıldım"
Şarkı söyleme fikri nereden çıktı?
Daha önce lisede kardeşim ve bir arkadaşımızla söylüyordum ama amatörce. Milliyet’in şarkı yarışmasına katıldık, kazanamadık. Benim hayatta en çok yapmak istediğim iki şey vardı: Biri şarkı söylemek, biri de yazı yazmak.

İki hayaliniz de gerçekleşti o halde...
25 yaşından sonra akıllanmış gibi görüyorum kendimi. Senelerce bunu yapmayıp sonra bir anda yapmaya karar verdim.

Grup üyeleriyle nasıl bağlantıya geçtiniz?
Milliyet’in eski müzik yazarı Mefaret Aktaş sayesinde oldu. Mefaret bana grup elemanlarının bir solist aradıklarını söyledi. Bir gün gazetede "Acaba yapabilir miyim?" diye düşündüm ve sonra da "Neden olmasın?" dedim.

"İlk deneme korkunçtu"
Siz sahnede hata yaptığınızda yardımcı oluyorlar mı?
İlk gece çok heyecanlıydım. Çok destek oldular. "Eğlenmek için burada olduğumuzu düşün" dediler.

Başlangıçta zorlandınız mı?
Denemede bence korkunç söyledim. "Kesin almayacaklar" diye düşündüm. Sonradan gördük ki seçtiğim şarkılar sesime uygun değildi. Ama bunu dördüncü şarkıda anlayabildik.

Hangi grupların parçalarını söylüyorsunuz?
Staind, No Doubt, Pink, Incubus, Muse, Violent Femmes, REM...

"İş arkadaşlarım ‘robot ses’ diye dalga geçerlerdi"
Gece şarkı söylemenin işe nasıl bir etkisi oluyor?
Ben salı geceleri söylüyorum ve çarşamba günü Radikal Cumartesi’nin baskı günü. O yüzden çarşamba günleri geç saate kadar gazetede kalıyorum. Bazen yorucu oluyor tabii. Ama çok ilginç bir şey var. Ben bu işi o kadar isteyerek yapıyorum ki çarşamba gazeteye geldiğim zaman, güçlü oluyorum. Ve akşam kaça kadar kalırsak kalalım pes etmiyorum.

İleride şarkıcılıkta daha profesyonel olarak ilerlemek için bir fırsat çıksa ve bir tercih yapmak zorunda kalsanız, gazeteciliği mi yoksa şarkı söylemeyi mi seçersiniz?
(Bir süre düşünüyor) Bilmiyorum ama galiba hayatta çok fazla kesin konuşmamak gerekiyor. O provada beni gruba alacaklarını söyledikleri zaman o kadar sevindim ki çıktığımda İstiklal Caddesi’nde mutluluktan zıplıyordum. Böyle bir karar vermek için henüz çok erken.

İş arkadaşlarınız nasıl tepki verdi?
Hepsi çok sevindi ve şaşırdı. Benden böyle ses çıkacağını tahmin etmiyorlarmış. Çünkü genelde benimle "robot ses" diye dalga geçerlerdi. Ama en komik yorum Şebnem İyinam’dan geldi: "Bu, Melis’in seri katil olduğunu öğrenmem gibi bir şey. Ancak ona bu kadar şaşırabilirdim" dedi.

Ekipteki herkes sizi dinlemeye geldi mi?
Geldi. Çok iyi oluyor vallahi onların gelmesi. Eğer tanımadığım insanlara söyleseydim ilk gün çok daha zor olurdu benim için. Arkadaşlarımın karşısında olduğumda kendimi daha güvende hissediyorum.

Sizin bir de tek yumurta ikizi kız kardeşiniz var. Bazen çok yorgun olduğunuzda onu işe yollamayı düşündünüz mü?

YİĞİT KARAAHMET - Milliyet
*MiLL
*MiLL
Yönetici Admin
Yönetici Admin


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz